Birinci
işgalden sonra Azerbaycan edebiyatında uzun bir tarihe sahip olan Milli edebi
ananeler inkişaf ettirildi. Yeni edebi cereyanların esasları belirlendi.
Azerbaycan edebiyatının mühim kollarını klasik romantik hikaye ve realizm
oluşturuyordu. Mirza Şafi Vazeh, Gasım Bey Zakir, İsmail Bey Gutgaşınlı vb.
gibi görkemli edebiyatçıları klasik romantik şiirin gazel, muhammes, terkib-i
bend, destan, manzum hikaye, satirik hikaye, dramaturkiya v.s. türlerde eserler
verdiler.
XIX. asrın
ikinci yarısında edebiyata yön veren akım realizm demokratik ve maarifçilik
ideallerinin tebliğini, edebiyatta sosyal hayatla ilgili konulara yer
verilmesini ve halkçılık tartışmalarına da son vermek istedi. Azerbaycan
edebiyatında prensipleri M. F. Ahundov tarafından konulmuş demokratik idealleri
S. A. Şirvani, C. Memmedguluzade, N. Vezirov ve başkaları geliştirdi. M. F.
Ahundov komediler yazmakla Azerbaycan edebiyatında dram türünün şeklini ortaya
koydu. Sonuncu Karabağ Hanı-Mehdigulu Hanın kızı, şaire Hurşidbanu Natevan “Han
Gızı” adı ile bütün Karabağ’da tanınmaktaydı.
XX. asrın
başlarında içtimai-siyasi hayatta ortaya çıkan hadiseler kendi edebiyatını da
bulmuş oldu. Mürekkep tarihi şartları aksettiren edebiyatta konu zenginliği,
meselelerin genişliği ve derinliği Bakümından Milli edebiyat tarihinde yeni bir
merhale idi. Azerbaycan edebiyatında tenkidi realizmin ayrı bir türü olarak
gelişti. Tenkidi realizmi C. Memmedguluzadesiz tasavvur etmek mümkün değildir.
O, bedii
nesr ve dram türlerinin güzel numunelerini ortaya koydu. Şiir sahasında tenkidi
realizm en yüksek zirvesine büyük şair Mirza Elekber Sabir yaratıcılığına
ulaştı. Tenkidi realistlerden A. Hagverdiyev ve Y. V. Çamenz Eminli realist
bedii edabiyatın ideal-bedii keyfiyetlerle zenginleşmesinde, dram, facia,
hikaye ve roman türlerinin gelişmesinde büyük hizmet gösterdiler.
Roman türüne
ilk kez maarifçi-realistler müracaat ettiler. M. S. Ordubadi’nin “Badbaht
milyoncu”, İ. Musabayov’un “Petrol ve milyonlar saltanatında”, A. Sahhatin “Ali
ve Aişa” eserleri Milli romanın ilk numuneleri gibi kıymetli idi. Müterakki
romantizmin M. Hadi, H. Cavid, A. Şaig gibi temsilcileri Çarizme ve onun
müstemlekecilik siyasetine karşı tartışmayı aksettiren, Güney Azerbaycan’ı
hilas etmeye çağıran, Milli medeniyetin terakkisini tebliğ eden klasik sanat
eserlerini yaratmakla büyük iş yaptılar.
Azerbaycan
Halk Cumhuriyeti devrinde Hüseyin Cavid, Mehemmed Hadi, Ahmed Cevad, Celil
Memmedguluzade, Cafer Cabbarlı v.b. kendi eserleri ile Milli ruhun uyanmasında
emsalsiz hizmette bulundular.
Fakat,
Bolşevik işgali edebiyata ağır darbe vurdu. Milli edebiyatın yerini proleter
edebiyatı tuttu. 1926’da “Gızıl galamlar” ittifakı kuruldu, daha sonra
Azerbaycan Yazıcılar İttifakına dönüştürüldü. Ancak, ülkeyi bürüyen baskı
Azerbaycan medeniyetine büyük darbe vurdu. 30’lu yıllarda görkemli medeniyet
hadimleri H. Cavid, A. Cavad, Y. V. Çamenz Eminli, M. Müşfig, A. M. Şarifzada,
Ü. Racab vb. Sovyet rejiminin kurbanları oldular.
Büyük Vatan
muharebesi yıllarında ve ondan sonra S. Vurgun, M. Rahim, O. Sarıvelli, R. Rıza
v.b. şiirleri askerleri ve emektaşları galip gelmeye teşvik etti. 80’li
yılların sonu 90’lı yılların başlarında içtimai hayatın bütün sahalarında
olduğu gibi medeniyet sahasında da geçiş devrinin zorlukları kendini gösterdi.
Bununla
birlikte, edebiyat ve incesanat sahasında Komünist ideolojiye karşı mücadele
devam etmekte idi. Azatlık ideallerinin yayılmasında şiir hususi rol oynadı.
Azerbaycan poetik fikrinin tanınmış simalarından olan Halil Rıza’nın şiirleri
elden ele geziyordu. Bahtiyar Vahabzade, Memmed Aras vb. şiirleri halka
azadlık, kahramanlık hislerini aşılıyordu.
XIX. asrın
ilk yarısında aşık musikisi halk arasında büyük hürmete malik idi. Aşık
konserleri şehir ve köyleri geziyor, halk meclislerine iştirak ediyorlardı.
Hanendelik de geniş inkişaf yoluna çıktı. XIX. asrın ikinci yarısında yetenekli
musiki ifacıları Kafkasya’dan çok uzaklarda meşhur olan Harrat Gulu, Hacı Hüsü,
Meşedi İsa, Cabbar Garyağdı, Elesker abdullayev, Keçeci oğlu Mehemmed ve
başkaları idi. Musiki hayatının kaynayıp taştığı yer Karabağ idi. Muharebe
yıllarında Azerbaycan incesanat hadimlari faşizme karşı kazanılan zaferde büyük
pay sahibi idiler. Azerbaycan sanatçıları askeri birliklerde askerlere moral
gecelerinde 35. 000 konser verdiler.
Sovyet
devrinde Azerbaycan’da konservatuar ve musiki mektepleri kuruldu. Pişekar
musikiciler ve bestekarlar nesli yetişdi. 1934 yılında Bestekarlar İttifakı
kuruldu. Üzeyir Hacıbeyov, Fikret Amirov, Gara Garayev, arif Malikov vb.
Azerbaycan bestekarlık mektebinin görkemli temsilcileri oldular. Azerbaycan
muğam sanatı inkişaf etti. R. Muradova, H. Hüseynov, A. Babayev v.b.
meşhurlaştı.
Devlet
bağımsızlığının kazanılması ile güçlüklere rağmen, musiki incesanatı da inkişaf
etti. Yüksek musiki tahsili veren yeni mektepler açıldı. Azerbaycan musikisi
doğrudan dünyaya çıktı. A. Gasımov büyük mugam ifacısı gibi meşhur oldular.
XIX. asırda
tasviri incesanatın görkemli temsilcisi olan ressam Mirza Eski Erivani Erivan
serdarı Hüseyingulu hanın sarayını yeniden yaptı ve sarayın yaz salonu
duvarlarında Fetali hanın oğlu Abbas Mirzenin ve Hüseyingulu hanın portrelerini
yaptı. Şehir inşaasında görkemli mimar Kasımbey Hacıbababayov’un büyük hizmeti
oldu. Bakü’da mimarlık incisi sayılan binalar inşa edildi.
Merdekan’da
meşhur zenginler M. Muhtarov’un ve Ş. Asadullayev’in villaları inşa edildi.
Deniz kenarına bulvar yapılmaya başladı. Mimarlık inkişaf etti, yeni yeni
binalar yapıldı. Azerbaycan’ın Devlet bağımsızlığını yeniden kazandıktan sonra
muasır mimarlık üslubunda yeni binalar yapıldı. Bakü’nün mimarlık simasında
ciddi değişiklik yapıldı.
Ressamlık
sahasında kazanılmış prensiplerin çoğu devrin istedadlı ressamı Mirmuhsin
Nevvab’ın adı ile ilgiliydi. Satirik grafiğin inkişafında Azim Azimzade büyük
rol oynadı. Behruz Kengerli pişakar ressam gibi şöhret kazandı. Sovyet devrinde
Azerbaycan renkkarlık mektebi meşhur olmuştu. 1932’de Azerbaycan Ressamlar
İttifakı kuruldu. Sovyet devrinde T. Salahov, M. Hüseynov, T. Narimanbeyov’un
eserleri dünyada tanındı.
23 Mart
1873’de M. F. Ahundov’un “Lenkaran hanının veziri” adlı komedisinin temaşaya
sahnelenmesi ile Azerbaycan pişekar tiyatrosunun esasları belirlenmiş oldu.
Tagıyev’in 1883’te tiyatro binası yaptırması Azerbaycan’da tiyatro sanatının
inkişafına sebep oldu. Cihangir Zeynalov, Habib Bey Mahmudbeyov, Necefgulu
Veliyev gibi istedadlı tiyatrocular yetişti. Kuba, Nuha, Şuşa, Nahçıvan, Gence
ve başka şehirlerde tiyatro gösterileri yapıldı. Şuşa yeni tiyatro merkezine
döndü. 1883’te Nahçıvan’da dram cemiyeti teşkil olundu. 1895’te Bakü artistler
Cemiyeti tesis edildi.
Milli
Azadlık harekatının genişlediği şaratlarda, 1904’de “Müselman Artistleri
Cemiyeti” teşkil edildi. Hayır cemiyetlerinin bünyesinde tiyatro grupları ve
şubeleri meydana geldi. C. Zeynalov, H. Arablinski, C. Hacınski, A. Rzayev, M.
Aliyev, S. Ruhulla, H. Sarabski ve başkaları Azerbaycan Milli tiyatrosunun en
parlak yıldızları seviyesine yükseldiler. 1917’de Nahçıvan’da “el güzgüsü” adlı
tiyatro cemiyeti kuruldu.
Gösterilerin
ekseriyetinde R. Tahmasib liderlik ediyordu. Ü. Hacıbeyov, M. Magomayev, C.
Garyağdı, G. Primov ve başkaları Azerbaycan milli musikisinin inkişafı,
zenginleşmesinde büyük hizmetler gösterdiler. 12 Ocak 1908’de tanınmış
bestekar, Milli opera sanatının banisi Üzeyir Hacıbayovun “Leyli ve Macnun”
operası ilk defa sahnelendi. Bundan sonra o, “Şeyh Sinan”, “Rüstem ve Söhrab”,
“Aslı ve Kerem” gibi operalarını yazdı.
Azerbaycan
musikili komedyasının da banisi Ü. Hacıbayov oldu. “Er ve Arvad”, “O Olmasın Bu
Olsun”, “Arşın Mal Alan” komedyalarının sahnelenmesi tiyatro sanatını
zenginleştirmekle birlikte, yazara dünyada şöhret kazandırdı.
Cumhuriyet
devrinde Bakü’de tiyatro grubu oluşturuldu. Nisan işgalinden sonra 1922’de
Azerbaycan Devlet Dram tiyatrosu, 1924’te Opera ve Balet tiyatrosu, 1931’de
Kukla tiyatrosu, 1936’da Genç Temaşacılar Tiyatrosu, 1938’de Musikili komediya
tiyatrosu kuruldu. adil İskenderov rejisör, Abbas Mirza Şerifzada, Sidgi
Ruhulla, Ulvi Receb, Rıza Tahmasib, Merziye Davudova, Elesker Elekberov ise
aktörler olarak tanındılar. Müstakillik yıllarında Azerbaycan tiyatrosu maddi
zorluk çekmekle birdlikte serbestlik kazandı. Ülkede yeni yeni tiyatrolar faaliye
başladı.
1940’da
Efrasiyab Bedelbeyli ilk Azerbaycan baletini- “Gız galası”nı yazdı. İlk
Azerbaycan filmi 1916’da çekildi. 1926’da Bakü’de film seti yapıldı. 1926’da
Azerbaycan radyosu, 1956’da ise Azerbaycan’da televizyonu yayına başladı.
Devlet bağımsızlığı elde edildikten sonra bazı özel radyo ve iletişim
şirketleri de kurulmuştur.
Çarizm
Azerbaycanı işgal ettikten sonra gazeteler da çıkmaya başladı. Azerbaycan
Türkçesinde ilk gazeteler asrın birinci yarısında neşredildi. 1832 yılının
Ocak’ında “Tiflisskie vedomosti” gazetesinin ilavesi olarak Azerbaycan
Türkçesinde “Tatar haberleri” adlı sayfası çıktı. XIX. asrın 50’li yıllarında
Azerbaycan’da küçük matbaalar kuruldu.
Kuzey
Azerbaycan matbuatının banisi Hasanbey Zerdebi oldu. Onun 1875’te ana dilinde
“Akıncı” gazetesinin büyük zorluklarla yayına başlaması bütün Kafkasya’da ses
getirdi. 1877-1878’li yıllar Rusya-Türkiye muharebesinin başlaması ile Çar
yönetimi gazetenin siyasi karakterli meselelere değinmesini yasakladı, daha
sonra ise gazetenin neşri tamamıyla durduruldu. Avrupa medeniyetini yakınen
bilen Celal Ünsizade 1880’da Tifliste “Kaşkül” gazetesinin esaslarını ortaya
koydu. Ana dilinde gazete ve dergilerin sınırlı sayıda yayınlanması sebebiyle
Azerbaycan aydınları kendi yazılarına da Rusça matbuat sayfalarında devam
ettiriyorlardı.
XX. asrın
başlarında matbuat ve neşriyat işleri güç durumdaydı. Birinci Dünya Savaşı
arifesinde Azerbaycan’da 275 isimle bin nüsha kitap, onlarla dergi ve gazete
neşrediliyordu. Azerbaycan matbuatı fikirlerine göre demokratik, sermaye
taraflısı ve Bolşevik şeklinde bölünürdü. C. Memmedguluzade, M. Şahtahtinski,
S. Hüseyin, Ö. Faik, Ü. Hacıbeyov ve diğerleri Milli-demokratik matbuatımızın
sayılan “Akıncı” ve “Keşkül”ün en iyi ananelerini devam ettirmek için yeni
demokratik matbuatın oluşturulması uğrunda mücadele ettiler.
1906 yılı
Nisan’ında ışık yüzü gören “Molla Nasraddin” dergisi 25 yıl faaliyet gösterdi.
Büyük yardımsever H. Z. Tağıyev, M. Muhtarov, Ş. Asadullayev, İ. Aşurbayov ve
başkalarının vasıtası ile yayınlanan gazete ve dergilerin esas ideali halkın
azadlığı ve mutluluğu idi. Bu gazete ve dergileri A. Ağaoğlu, A. Hüseynzada, A.
M. Topçubaşov, H. Vezirov, M. E. Resulzade ve diğer ileri gelen aydınlar
redakte ediyorlardı. Azerbaycan Halkının Milli-Azadlıg uğrunda mücadelesinde M.
E. Resulzadenin redaktörü olduğu “açıg söz” gazetesi müstasna rol oynadı.
Cumhuriyet
devrinde Azerbaycan’da “Azerbaycan”, “İstiklal” v.b gazeteleri yayınlıyordu.
Ancak, Bolşevik işgalinden sonra bu gazeteler kapatıldı. Bunların yerine
Cumhuriyette “Komünist”, “Bakinski Raboçi” vb. gazeteleri yayına başladı.70’li
yıllarda Azerbaycan’da 84 gazete ve 23 dergi yayınlanıyordu.
Bağımsızlık
yıllarında oldukça fazla gazete ve dergi kurulmuştur. 90’lı yılların
ortalarında ülkede 600’ye yakın haberleşme vasıtası bilinmekteydi. XX. asrın
sonlarında ise 200 civarında gazete ve onlarca dergi yayınlanırdı. Ülkede 20
haber ajansı faaliyet göstermektedir. Azerbaycan’da en yüksek tiraja sahip
gazete "Yeni Musavat"tır. Bundan başka “Azerbaycan”, “Doğu”, “Eho”,
“Zerkalo” vb. yüksek tirajla çıkmaktadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder